BORSA İstanbul’un 150. Yıl Gong Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Uyguladığımız mali programın sonucu olarak Türkiye uluslararası sermaye açısından çekim merkezi vasfını koruyor. Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte ülkemize yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inanıyoruz” dedi.
Tören Sarıyer’deki Borsa İstanbul’da yapıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dünyanın ilk borsasına ev sahipliği yapan Kütahya’nın Çavdarhisar ilçesindeki Aizanoi Antik Kenti’ne kurulan 150’inci Yıl Gong’unu video bağlantısıyla çaldı.
Enflasyondaki artışın kontrol altına alınmasıyla birlikte Türkiye’ye yönelik kaynak akışının daha da hızlanacağına inandıklarını söyleyen Erdoğan, “Vatandaşımızın gönül huzuruyla birikimlerini değerlendireceği ve reel ekonominin istifadesine sunacağı bir iklimi tesis etmekte kararlıyız. Enflasyondaki dengelenmeye bağlı olarak borsamızın derinliği artacak ve yatırımcılarımız finansman kaynaklarına daha rahat erişebilecektir” değerlendirmesinde bulundu.
‘150 YILLIK CANLI TANIK’
Borsa’nın son 1.5 asırdaki inişli çıkışlı tarihi yolculuğun en yakın şahitleri arasında yer aldığına dikkat çeken Erdoğan ayrıca, borsanın manipüle edilmeye ne kadar açık bir alan olduğunun da altını çizdi.Erdoğan, borsanın uzun yıllar asli görevini yerine getiremediğini, yabancıların yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldüğünü söyledi.
“Öyle ki, bu dönemde ‘Galata’da Türkler kaybeder’ algısı toplumda genel kabul gören bir kanaat olarak yerleşmiştir” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Borsamızın ilk dönemlerine dair bu algı, daha sonra daha da perçinlenmiştir. Borsamız bize Osmanlı’dan bir miras olarak kalsa da uzun yıllar asli görevini yerine getirememiştir. Yıllarca yabancıların yerli yatırımcıları ve ülke kaynaklarını çeşitli manipülasyonlarla sömürdüğü bir platforma dönüştürüldü. Borsada yatırım yapmak yerine insanımızın günlük lisanına da sirayet eden ‘borsada oynama’ ifadesi bu durumun bir yansımasıydı.
‘YATIRIMCI KORKUTULDU’
Siyaset kurumu da üç beş oy daha fazla kazanmak uğruna borsayı hedef alarak bu algının kökleşmesine yardım etti. Battık, bittik senaryolarıyla yatırımcı korkutuldu. Halbuki başta Kıta Avrupası olmak üzere gelişmiş, kalkınmış ülkelerde farklı tablo söz konusudur. Buralarda ne siyasetçiler ülkenin sermaye piyasasını kötüleyerek seçim kazanma hayali kurar ne de sistem böyle bir manipülasyona izin verir.”
SPK VE BİST’E çağrı
SPK ve BIST’e çağrıda bulunan Erdoğan, “Daha kararlı duruş sergilemeliyiz. İster siyasetçi ister ekonomist. Sermaye piyasalarını manipüle etmeye çalışan tamahkârlara meydanı boş bırakamayız. Gerek SPK, gerek BİST’ten bu konuda daha fazla hassasiyet göstermesini istiyoruz” diye konuştu.
‘GAZİNO KAPİTALİZMİ’
“Göreve geldiğimiz 2002’den bu yana attığımız adımlarla borsamızı gazino kapitalizminin cenderesinden kurtarmayı başardık” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Son 21 yıl hayata geçirdiğimiz yenilikler ve düzenlemeler sayesinde sermaye piyasamız ve borsamız köklü bir dönüşüm geçirdi. İstanbul Finans Merkezi’nin de hizmete girmesiyle birlikte Türkiye’nin finans alanındaki merkezi konumu daha da yükseldi. Türk ekonomisinin yüksek büyüme potansiyeli yerli yatırımcıların yanı sıra uluslararası yatırımcıların da ilgisini çekti. Son yıllarda Türk borsasına yönelik teveccühün hem içeride hem de dışarıda giderek arttığını müşahede ediyoruz. Türkiye borsa üzerinden yabancı sermaye çekmeyi yani ekonomik büyümesine finansman temin etmeyi sürdürüyor.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a Borsa’nın 150’nci gongunu çalarken Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un yanı sıra eski başbakanlardan Tansu Çiller de eşlik etti.
ŞİMŞEK: BORSA OYUN ALANI DEĞİLDİR
BORSA İstanbul’un 150. yıldönümü programında konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek de “Borsa bir oyun alanı değildir. SPK’nın yaptığı çalışmalar bu noktada çok daha etkili hale gelecek önümüzdeki dönemde” diye konuştu.
“Sihirli değnek varsa o da şudur: Birikimlerimizi yatırım, üretim, istihdam, ihracata yönlendireceksek mutlaka fiyat istikrarını güçlü şekilde sağlamamız lazım” diyen Şimşek, “Bu konuda ciddi bir ilerleme var. Aylık enflasyonda ivme kaybı söz konusu. Sermaye piyasalarımızın da çok daha güçlü şekilde önü açılmış olacak. Ekonomimiz dünyaya göre daha hızlı büyüyecek” değerlendirmesinde bulundu.
‘ÖNGÖRÜLEBİLİRLİK ARTACAK’
Uygulanan politikalar neticesinde TL varlıklara ciddi talep yaşandığını aktaran Bakan Şimşek, “Önümüzdeki dönemde OVP ile birlikte öngörülebilirlik artacak” şeklinde konuştu.
Bakan Şimşek sözlerini şöyle sürdürdü: “OVP’nin önemli bir hedefi de sermaye piyasalarını derinleştirmek. Ayrıca, finansal okuryazarlığın artması da çok önemli. Doğrusu finansal okuryazarlığın altını çizmek istiyorum. Şu an borsada 8.6 milyon vatandaşımızın bir şekilde yatırım yaptığını görüyoruz. O nedenle bütün vatandaşlarımızın eğitim müfredatı üzerinden finansal okuryazarlık konusunda desteğe ihtiyacı var. Sermaye piyasalarının gelişmesi, enflasyonun tek haneye düşmesiyle birlikte ben inanıyorum ki firmalarımız sermaye benzeri, yani çok uzun vadeli çok daha makul maliyetlerle kaynağa erişecek. Çünkü küresel rekabette bu elimizi güçlendirecek. Bu yüzden borsamız sermaye piyasalarının çok önemli kurumudur, sağlıklı işlemesi bizim açımızdan çok önemli. Borsanın sağlıklı işlemesi firmalarımızın sağlıklı finansmana erişiminin en önemli itici gücü olacaktır.”