CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulunuyor.
Özel’in açıklamalarından başlıklar şöyle:
“Olayı felaket, heyelan, toprak kayması gibi göstermeye çalışan bir iktidar medyası var. Bu bir toprak kayması ya da heyelan değildir.Orada üst üste parayı istifleyenlerin insan hayatını hiçe sayarak maden atıklarını bir dağ şeklinde istiflemelerinin sonucudur. Birileri para kazanırken 9 vatan evladı bu para kazanma hırsının kurbanı oldular. Soma’da 301 madencimizi kaybettiğimizde 4 gün boyunca maden ocağının ağzında acılı anneler, eşler, çocuklar, babalarla beklerken ağıtları hala kulağımızda.
Orayla ilgili raporlar görüldüğünde nasıl bir felaketin daha kenarından geçtiğimizi iki Soma faciasından son anda kurtulduğumuzun bilincinde olmalıyız.
İliç olayı herhangi bir demokrasi turnusol kağıdı gibidir. İktidarın öz eleştiri yapması, onu da yapmıyorlar ama, özür dilemiyorlar ama özür de onları kurtaramaz. Değil bir bakan başka bir ülkede olsa Başbakan, Cumhurbaşkanı istifa etse ancak onları kurtarır. İliç’i ilk kez duymuyoruz. Yılların çevre mücadelesinin tehlikelere dikkat çektiği bir yerdir. Siyaset haklı çıkanın söylediği doğru olanın karşılığını gördüğü haksız çıkanın da hesabını verdiği bir müessesedir. Ama öyle bir medya düzeni, öyle susturulmuş seslerle karşı karşıyayız ki AKP, MHP’nin değierli seçmenleri yıllarca hain, marjinal dedikleri o çevre mühendisleri odası, çevreciler hep tehliye dikkat çekti.
3 yıl önce orada siyanür sızıntısı oldu. Ortalık ayağa kalktı. 3 ay durdular. O günkü durdurma kapatmaya yol açsa bugün bu felaket olmazdı. 16 milyon 440 bin TL ceza kesildi. Aylar sonra bu Meclis’te getirilen vergi affından bu şirket de yararlandı. Affedilen vergisi 222 milyon lira. İliç’i zehirlemenin cezası 16 milyon, yapılan kıyak 222 milyon lira.
Recep Tayyip Erdoğan’ın haberi olmadan 222 milyon değil 2 milyon Türkiye’de yer değiştiremez.
ÇED raporu düzenlenmiş, sonra 4-5 kat büyümek için başvurduğunda ÇED raporunda Bakan Murat Kurum’un imzası var. Biz sorumluluğunu hatırlatıyoruz, hiç üstüne alınmıyor. Recep Tayyip Erdoğan hiç bu konulara girmiyor. Bahçeli diyor ki “Murat Kurum görevini yapmıştır. Murat Kurum’un konuyla alakası yoktur.” İstanbul’u yönetmeye talip Murat Kurum söz konusu olunca Bahçeli Kurum’u savundu. Bunu basın aracılığıyla Bahçeli’nin dikkatine ve Türkiye’nin vicdanına sunuyorum. Oradaki madenin 5 kat büyümesine, felakete neden olan o rapor burada. Altında Mehrali Ecer’in imzası var. Ancak ‘bakan adına’ ibaresi var.
Ey Devlet bey siz devleti bilen bir partinin başkanı olarak Bakanın “benim adıma imzayı sen at” dediği genel müdürün imzasından Bakan Kurum’un sorumlu olmadığını söylüyorsun. Tek sorumlunun tek Murat Kurum olduğu ortada. Bakan adına atılan imzayla İliç’te bunlar yaşandıysa bunu sizin vicdanınıza havale ediyorum.
Ayrıntılar geliyor…
(HABER MERKEZİ)